Ülkenin adı Şehitler Ülkesi mi olacak.
Bir Bakan diyor ki ziyaret ettiği polislere;
Bende şehit olayım, sizler de olun.
Nasıl bir sesleniştir bu insanlara,
Yaşamı savunmak, yaşam hakkını savunmak,
Fikirleri neden bulanıklaştı.
Hayat esastır.
Bu Bakan, bir daha sizlerin de, yurttaşların da ölmesi engellenecektir,
Demeli.
Her türlü siyaset;
Buna söz veriyoruz.
Ölüm, şiddet ortadan kalkacaktır.
Görevimiz budur, yapacağız,
Demezse ne anlamı vardır yönetimin de muhalefetin de..
Ülke işgal altında mı?
Biz kimle savaşıyoruz?
Bu düzeyde ki ölümlerin nedeninin politik zeminde açıklanması gerek.
Ölümler sadece terör saldırısı diyerek açıklanamaz.
Siyaseten bu toplumun artık açıklığa ihtiyacı bulunmaktadır.
Kimdir bu ülkenin düşmanları?
Sayılan örgütlerin arkasında daima daha büyük güçler olduğu söylenmektedir.
Bu güçler siyasi düzeyde, somut delilleri ile birlikte açıklanmalı ve gerekli mücadele hangi yabancı ülke ise yapılmalıdır.
Düşman analizle değil, somut delille açıklanmalıdır.
Bir bedel ödenecekse bilerek ve gerçek mücadele zemininde ödenmelidir.
Açıklık siyasi iktidardan da, siyasi muhalefetten de beklenmelidir.
Ama bakıldığında ülkeye duru duru,
Halkın birliği bozulmakta.
Bombalar, politikayı belirlemekte.
Endişeler artmakta.
Kimisi nefretini, ötekine karşı İntikam gayreti ile birlikte zihnine yüklemekte.
Bazısı artık haber dinleyemez olup ülke gündeminden kopmak istemekte.
Kısacası durum çok sıkıntılıdır.
Bazı farklı düşünenlere gelince de,
Hainmidir??
Değildir, değildir.
Mutlaka onlara da kulak verilmeli ..
Onlar cılızca rahatsızlıklarını birbirlerine fısıldarlar.
Aslında sayıları çoktur, ama cesaretleri pek yoktur.
Çoğunlukla her nerede iseler, pek de bir araya gelemezler.
Bitmez kariyer hesapları ve kendi yaşama nedenleri..
Onlar da aslında suçludurlar, pasif duruşları nedeni ile.
Ama artık kimin sorumlu, kimin suçlu olduğunu söylemek yeterli değil.
Kimdir gerçek düşmanlar?
Somut, maddi delilleri ile açıklansın..
Devlerle de savaşacaksak,
BİLELİM…