Fidel Castro, büyük ideallerin büyük bekçisiydi.

Fidel Castro

Yorgun ideallerin büyük bekçisi Fidel,

Öldün mü?

Sen çıkarlarının değil, ideallerinin peşinden gitmiş Fidel’sin.
İdeallerin peşinden gidilmesi gereğini sözlerle değil hayatınla gösterdin.

Ve elbette Ölümsüzsün..

Bu para ve çıkarın alçak dünyasında, alçaklaştırdığı insanların içinde, karşı duranlar yanında sen de vardın Fidel. Hem de ne karşı duruştu hayatın.

Bin kez hayatına bakacağız.

Castro, İzin vermedi ülkesinin genelev olarak kalmasına,

Onaylamadı kumarhaneler zincirlerini, organize suç örgütlerinin hakimiyetini.

Hayata baktı, dünyaya baktı, ülkesini gördü.

Cizvit lisesinden aldığı ilahiyat eğitiminden sonra hukuk okudu, Zenginleşecek bir avukat olmayı reddetti. Başka bir tip Avukat’ tı o.

Fransız ihtilalinde görülen Ropespierre, Danton, Marat ya da Sovyet Ekim Devriminin lideri Lenin gibi Avukatlardandı.

Çünkü aslında hukuk adaletti.

Devrimcileşti.

Kalpsiz dünyanın kalbi oldu.

Onlarca kez ölümü göze aldı.

Ne tuhaf, 600’ü aşkın suikast denemesinden sağ kurtulmayı başardı. Devrimin tılsımı bu olsa gerek.

Che’nin yoldaşı Fidel’di o.

Güç analizinin metodunu değiştirdi. Cesareti faktör olarak koydu. Bazen cesaret herşeyi değiştirir.

Fidel, ne kadar da çok, seni ve ülkeni propaganda mekanizmaları eşliğinde eleştirdiler. Acımasızca eleştirdiler.

Evler eskiymiş dediler.

Var mı sokakta yatan dedin, herkesi evi var diye cevapladın.

Nasıl da eleştirirken unuturlardı o dev ambargoları. Belki de unutmazlardı. Ama güçlüyü eleştirmek zordur. O da cesaret gerektirir.

Kurduğun ülke korkakların, kalpsizlerin anlayacağı bir ülke değil.

Değerlerin, ideallerin alçakların anlayacağı fikirlerden, davranışlardan hiç değil.

Ne yapmıştın ki, zalim Batista rejimini devirmekten ve Sosyalizmi kurma mücadelesinden başka…

İlk önce iktidara gelince, fiyatları ve kiraları düşürdün, Küba topraklarının % 70’i yabancıların elinde idi, kamulaştırmalar yaptın, toprak reformunu başlattın.

Parasız eğitim, parasız sağlık sistemine geçtin.

1959 yılında başlayan iktidarından iki yıl sonra ABD tarafından, 1961 yılında büyük ambargolar başlatıldı.

Büyük ambargolara büyük direnişin ile cevap verdin Fidel.

Halkın yanındaydı…

Denir ya, Başlarını eğenler sadece aşağısını görebilir. Buradan sadece karamsarlık ve ne yapalım dünya böyle, düzen böyle söylemi çıkar.

Başlarını eğmeyenlerin en başındaki örneklerden birisin sen…

Elbette dünya insanlarından, dürüst olanları da vardı, sevdiler seni, çok sevdiler, dayanıştılar güçleri neye yetiyorsa onu yaptılar.

Fidel, yanan kalbin görüldü, Güney Amerika seni duydu, dünya yanan bu kalbi gördü.

Bunca yıkıcı, yoksullaştırıcı dev ambargolara rağmen, Küba, Tıp’ da, Eğitim’ de, Sanat’ da ilerledi.

Bugünün dünyasında senin gibi insanlara, devrimcilere ihtiyaç var Fidel..

Zevkinden, kendisinden, bireysel ihtiyacından, maddi çıkarından başka birşey düşünemez hale getirilen bugünkü insanlığın kalplerinin yanacağı senin gibi devrimcilere, insanlara ihtiyacı var.

Ama olacak Fidel Castro, daima olacak.

Büyük İdeallerin büyük bekçilerinden olan sana bin kez selam olsun.

Yaşamaya çalış Küba.

Onu unutma.

İnsanlık da unutmayacak.

Şan olsun sana Fidel Castro

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunu. İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu, Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümünde Yüksek Lisans çalışması yaptı. Avukat.

Yorum yap:

Email adresiniz yayınlanmayacaktır.