Yurttaşlar Özgürdür. Özgürlüğün teminatı Hukuk Devletidir.

Hukuku Düşünmek

Tarihi ve onurlu ülkemizin insanlarına,

Hukuk için, adalet için yıllardır emek ve mücadele verilen bu topraklarda yaşanan ve zerre kadar değeri olan her ücrada, her noktada gösterilmiş çabaları, edinilmiş tecrübeleri hukuk devleti adına ve hukuk devleti için sürdürmek ve Türkiye’de hukuk devletini konuşmak, tartışmak ve geliştirmek, geliştirmeye çağırmak hepimizin görevidir.

Her bir yurttaş olarak, hukuk devletini geliştirme çabasında olmalı, bu arayış da yürümeli, ülkemize bakmalı, gördüğümüzü sözümüz yapmalıyız.

Bu ülke yurttaşlarının sözü onurudur, hukuk devleti bu onurun sembolüdür.

Sözümüz, özgürlük ve hukuk devleti için, ülke için kalbi atan yurttaşlarımızın ortak çabası olmalıdır.

Hukuk devletinin sözü kanunlar, değeri adalettir.

Hukuk Devletini tartışmak ve geliştirmek demek öncelikle;

TBMM’ne bakmak, sahiplenmek demektir.

Ulusal meclisler, toplumu oluşturan her düşüncenin geniş ve vazgeçilmez bir şekilde temsilinin sağlandığı, sürekli yurttaş etkileşiminin gerçekleştiği ve mutlaka toplumsal mutabakata, toplumsal sözleşmeye dayandığı oluşumlardır. Özgür bir milletvekilliği olmalıdır, ülkeye ve yurttaşlara sorumluluk olmalı ve geliştirilmelidir. Kimseden korkmamalı, yurttaşa vereceği hesabın sorumluluğunu hissetmelidir.

YARGI’ya bakmak, sahiplenmek demektir.

Özgür ve bağımsız yargı, hukuk ideallerini en yüksek düzeyde temsil eden yargı mensupları, her rüzgara karşı hukuk devletini yalnız da kalsa korumaya azimli ve teminatlandırılmış bir Yargı. Hukuk Devleti için mutlaka böyle olmalıdır.

BARO’lara bakmak, sahiplenmek demektir.

Mücadele tarihi olan, gelenekleri olan ve dünyanın her ülkesinde Hukuk Devleti oluşumunda başından bugüne mücadele eden ve büyük katkılar veren Avukatların örgütü. Hak ettiği değere sahip olması gereken ve Avukatların sadece özlük hakları için değil Hukuk Devletinin bekçisi olarak var olan Barolar. Hukuk Devleti için vazgeçilmezdir. Değersizleşmemelidir. Bu yönde her çaba gösterilmelidir.

BASIN’a bakmak, sahiplenmek demektir.

Halkın tek taraflı değil, çok taraflı ve gerçeklere dayalı bilgileri-haberleri duyacağı bir Basın. Propagandadan arınmış, bilginin, bilincin artmasına temel olacak bir Basın. Özgür kalemlerin korku duymadan haber yaptığı, yazı yazdığı bir basın, özgür Basın olmadan Hukuk Devleti işleyemez.

İNSAN HAKLARI’na bakmak sahiplenmek demektir.

İnsanlığın ürettiği tüm İnsanlık ve İnsan Hakları Bildirgeleri vazgeçilmezdir. Karanlık çağlardan geçilmiştir, geçilmektedir, insan hakları ihlallerine karşı hiçbir devlet, ülke, topluluk, fikri çıkar düşünmeden kalbin sesi dinlenmeli ve orada olunmalıdır. Karanlık çağlar bitmemiştir. Ama asla bir daha karanlığa geri dönülmemelidir. İnsan hakları sürekli ihlal edilmekte, ancak içeriği de olumlu yönde sürekli gelişmektedir. Sosyal haklar da artık insan haklarının içindedir. Bu yönleri de hatırlatma görevimiz var.

DEMOKRASİ’ye bakmak, sahiplenmek demektir.

Bildiğimiz Demokrasi kavramı sürekli değişmektedir, düne kadar yeterli olan demokrasi standartları bugün için yetersiz kalmakta ve yeni tartışmalar açılmaktadır. Ancak şu açık ki; temsili demokrasi den katılımcı demokrasiye ve bunun kurumlarına geçilmelidir, doğrudan demokrasi tartışması da hayal değildir. Yurttaş kendini gerçekleştirmeli, seçime değil aynı zamanda kararlara katılmalıdır. Demokrasi sadece bir kurumlar silsilesi değildir, aynı zamanda bir düşünme yöntemidir.
Unutmamak gerekir, dinlemek kendini değil, karşı tarafı dinlemektir ve özgürlükse aynı zaman da başkalarının da özgürlüğüdür.

Hukuk Devleti tanımına gerek yoktur, herkes tanımda birleşir, demek ki tanımlananı geliştirmek ve kalıcılaştırmak bir yurttaşlık görevidir.

Yurttaşlar Özgürdür. Özgürlüğün teminatı Hukuk Devletidir.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunu. İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu, Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümünde Yüksek Lisans çalışması yaptı. Avukat.

Yorum yap:

Email adresiniz yayınlanmayacaktır.